Büyük bedenim 
ve havalıyım

Ünlü büyük beden blog yazarı Jessica Kane’in mayolu fotoğrafının aldığı tepki, moda sektörünün elitist tavrını yeniden gündeme getirdi: Dev bir küresel pazar söz konusu olmasına rağmen, lüks dünyası için büyük beden giyim hâlâ bir ‘arzulanmayan’ alan.

Yayınlanma: 04.05.2015 - 14:17
Abone Ol google-news

Life and Style of Jessica/Jessica’nın Yaşamı ve Stili blogunun yazarı Jessica Kane, birkaç hafta önce 35’inci yaşını Kaliforniya güneşi altında, Santa Monica plajında kutladı. Siyah üzerine fuşya biyeli mayosu, aynalı güneş gözlükleri ve ince bantlı sandaletleriyle kumsalda verdiği pozu Facebook hesabında paylaştı ve gönderi, 19 milyonun üzerinde kullanıcıya ulaştı. Çünkü Jessica Kane 54 beden giyinen bir kadın ve üzerinde yalnızca mayosuyla bir eli belinde pozu, sosyal medya kullanıcıları tarafından cesur bulundu.

“Cesur değildi ki bu.” Jessica Kane’in kendisini cesur bulanlara cevaben yazdıkları, Facebook’tan diğer sosyal medya mecralarına sıçradı, haber sitelerine konu oldu. The Independent gazetesinin i100 adlı öne çıkan 100 haberden oluşan internet sitesi, “Büyük beden moda blogger’ı internet dünyasına cesur olmanın ne anlama geldiğine dair bir-iki şey öğretti” yazdı. “Örtünmediğim için ne kadar cesur olduğum konuşuldu” diyor Jessica Kane: “Oysa üzerimde bir pareo bile olmadan çıkmak, ancak insanların hakkımda ne düşündüğünü umursuyor olsaydım cesaret olurdu. Ben umursamıyorum. Yalnızca kontrol edebildiğim şeyler için endişe duyuyorum ben. Dahası, o gün nasıl da şahane hissediyordum, tüm vücudum güneş gördü. Bu cesaret mi gerektirir? Bağımlılıktan arınmaya çalışan bir anne, aile içi şiddetten kurtulmaya çalışan bir insan, intiharını planlamış ve sanki bir gün daha nefes alamazmış gibi hisseden birinin yardım çığlığı. Cesur olan bunlar. Kumsalda mayo giymek değil.”

 

BU İŞTE ÇOK PARA VAR

Moda endüstrisinin yeterince sahip çıkmadığı büyük beden müşterisi, internet ve sosyal medya platformları üzerinden kendine bir iletişim ağı yarattı. “Farklı bir şey istemiyoruz. Görünür olmak istiyoruz biz.” Nicolette Mason bir diğer büyük beden moda blogu yazarı. Aynı zamanda Amerika’da Marie Claire dergisine yazıyor. “Harika giysiler giymek, diğerleriyle aynı giyim trendlerine uymak istiyoruz. Moda son derece demode bir elitist tavırla büyük beden tüketicisini göz ardı ediyor ama dijital medya sayesinde her şey değişmeye başladı.” Mason nisan ayında Busines of Fashion sitesine yazdığı makalede şöyle devam ediyor: “Son beş yıldır bu alanda çalışan bir blogger, danışman ve köşe yazarı; dahası bir büyük beden tüketicisi olarak söyleyebilirim ki, söz konusu büyük beden giyim olduğunda modanın en büyük sorunu şu fikre sarsılmaz bağlılığı: Moda, hiper-ayrıcalıklı bir kitle için korunmalıdır. Yalnızca beden ölçüsü üzerinden ayrımcılık yapılmakla kalınmıyor, modanın bu tavrı finansal anlamda da manasız. Zira kabaca, bu işte çok para var.”

Uluslararası lüks dünyasında büyük beden giyimin kalesi Marina Rinaldi. İtalyan moda devi Max Mara grup bünyesindeki markanın 2013 yılı cirosu 165 milyon euro. 1980 yılında 40 beden üzeri kadınlar için hayata geçirilen hazır giyim markasının mottosu kadını örtmek değil, giydirmek. Marina Rinaldi 2011 yılında tasarım ilkelerini reformdan geçirdi ve kadına giysileriyle kendini yüzde 100 konforlu hissetirmek olan hedefine, sezonun moda eğilimlerini takip eden tasarımlar yapmayı da ekledi. Trendleri daracık bedenlerin tekelinden çıkardı ve kazandı. Marka dünya çapında 200’ün üzerindeki mağazasında yılda iki milyondan fazla ürün satıyor. 

 

TÜRKİYE’NİN YARISI ‘NİŞ’ GRUPTA!

Öyle ya, şık olmak için zayıf olmak şart mı? Büyük beden olup havalı olunmaz mı? Melike Çarpatan blogunda “Tabii ki oluruz” diyor. Çarpatan modaya uygun giyinmek isteyen büyük beden kadınları hedef alan dolabımıseviyorum.com online alışveriş ve moda blogunun kurucusu. Site, büyük beden kadınlardan oluşan ‘niş’ bir gruba hizmet ediyor ve bu aslında Türkiye nüfusunun yaklaşık yüzde 50’sini temsil ediyor (TÜİK'in yaptığı Türkiye Sağlık Araştırması 2010 verilerine göre Türkiye’de kadınların yüzde 28’i fazla kilolu, yüzde 21’i ise obez). “Küçüklüğümden beri, bedenleri 46-48 olan annem ve teyzemin hevesle girdikleri mağazalardan kendilerine uygun giysiler bulamayınca küskün, mutsuz ayrılışlarına tanık olurdum” diyor Çarpatan: “Sonra gelsin kumaşlar, terziler, bir koşuşturmadır giderdi... O zamanlardan mesleğim belli olmuştu aslında.” Üniversitede tekstil tasarımı eğitimi alan Çarpatan, 12 yıllık tasarım ve konfeksiyon tecrübesini 2012’de kurduğu siteye aktarmış. Dolabımıseviyorum.com’da Faik Sönmez gibi hem Türkiye’de büyük beden alanındaki köklü markalardan, hem de Koton Plus gibi sokak modasına yön veren genç markalardan tasarımlar bulmak mümkün.

Marina Rinaldi’nin marka direktörü Lynn Webber’e göre beden ölçüsü ne olursa olsun, kadın giyiminde yıkılmaz kurallar yok. Vücudu dolgun bir kadın da feminen ve alımlı hissedebilir, günün modasına uygun giyinebilir. Yeter ki kendine limitler koymasın, yaratıcılığını sınırlamasın. 

Fakat Jessica Kane örneğinde olduğu gibi, bazen limitleri sizin adınıza koyanlar da var. Zira zayıf bir kadının mayolu plaj pozu ‘güzel’, büyük beden kadınınki ‘cesur’. Bu arada Jessica Kane’in blogunda büyük beden arkadaşlarıyla verdiği başka cesur pozlar da var. Hatta cesur açıklamalar: “Beden ölçüsü ve yaş yalnızca sayıdır.”

 

SANATÇININ BAKIŞ AÇISI

Sokak ve şehir portreleriyle ünlü fotoğraf sanatçısı Amy Arbus, büyük beden lüks giyim markası Marina Rinaldi için New York sokaklarındaydı. Projenin adı, A New Perspective/Yeni bir Bakış Açısı. Amerikalı fotoğrafçı ve yazar Diane Arbus’un kızı Amy Arbus, marka için 15 büyük beden kadını, 30 yıldır ünlü olduğu ‘gerçekçi ama şiirsel’ stiliyle fotoğrafladı. Marina Rinaldi 2015-16 Sonbahar/Kış koleksiyonundan giyinen kadınların portreleri Milano Moda Haftası’nda sergilendi. 


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler